HER SORUNU ÇÖZMEK MÜMKÜN MÜ?

Gün geçmiyor ki sorunsuz bir günümüz olmasın. Her sorunu çözemeyiz belki ancak sorunun bize müdahale etmesini engelleyebiliriz. Mutlaka ya kendi yaşadığımız bir sorun ya da etrafımızdaki kişilerin sorunlarını dinlemeye veya çözüm bulmaya çalışırken kendimize çıkıyor yollar. Pek tabii ki bu süreçler genel olarak “sorun” kelimesine olan yaklaşımımız nedeniyle bizi yoruyor. Kimilerinin tabiriyle negatifi çekiyoruz. Bazıları hep aynı sorunları yaşarken ve anlatırken aslında hiçbir çaba göstermediklerini ve bu nedenle aynı sorunların ekseninde dolaştıklarını söyleyebiliriz. Hatta sorunların karanlık algısı kısa sürede yayılarak sadece yaşayan kişiyi değil bir şekilde maruz kalanları da etkisi altına aldığını gözlemlemekteyiz.

Peki sorunlardan kaçınmamız imkansızken ne yapmalıyız?

Cevabı aslında çok net belli. Ya çözmeye çalışmak ya da çözülemeyecek sorunların (burada sizi aşan durumlar olabilir) hayatımıza müdahale etmesine izin vermemek. Mutsuz bir ilişkiyi karşı tarafın değişmesini bekleyerek yıllarca sürdürmek ya da mutsuz olduğunuz bir alanda ya da işyerinde yıllarca çalışarak bir gün mutlu olmayı beklemek hayatın içinde sadece ütopik kalan gerçekler. Yüzleşmenin ilk etabı her ne kadar acı olsa da korkunun üzerine gitmek gerekiyor. Ve hayata olan bakış açınızı değiştirmek birçok düşüncenizin değişmesine vesile oluyor. Bakınız bilişsel terapi tamamen düşüncelerin üzerine kurulu bir yöntem.

Peki gelelim ana konuya. Sorunlar gerçekten olumsuz bir kavram mıdır?

Neresinden baktığınıza göre değişir. Hata aslında gelişimin göstergesidir. Yani hata yapan insan aslında harekete geçen insandır. Ancak aynı hatayı sürekli yapmak sorgulanması gereken bir durum iken yapılan hatanın analiz edilip tekrarlanmaması için ders çıkarmak ve ona göre hareket etmek bizi gelişim ile buluşturan bir basamaktır.

Ne dersiniz? Belki de anlam yüklediğimiz, değer verdiğimiz konuları tekrar gözden geçirme vakti gelmiştir ;)

Nihal EFE

01.12.2022