GENÇLİĞİN ANLAŞILAMAYAN SINAVI

Bir türlü anlayamadığımız insanlığın varoluşundan bu yana anlaşıldığı kanıtlanamamış kafalarda sürekli soru işareti yaratan anlamaktan çok yargılamayı tercih ettiğimiz hayatın belki de en güzel dönemlerinden birisi GENÇLİK.

İçinde barındırdığı, heyecan, tutku, yeniliğe olan heves ve eğilim üst yaş grupları tarafından kendilerine göre konumlandırılamadığı veya çocukça görüldüğü için ister istemez iletişimde set çekiyoruz. Her ne kadar sevsek de çocukları, gençleri, öğrencileri bir noktada hep soru işareti kalıyor. Bazen buna ergenlik diyoruz. Anlayamadığımız için belki de kulp bulma yönetimine gidiyoruz. Bazen dünkü çocuk diye kodluyoruz kafamızda.

Onların da ayrı bir dünyası olduğunu, ayrı bir hayata ait olmak istediğini görmüyoruz. Tarih boyunca gençlik o kadar düşündürmüş ki 1960 yılından sonra Gençlik Sosyolojisi araştırılmaya başlanmış. Bugün büyük olaylara, savaşlara, devrimlere baktığınızda ön planda gençlerin olduğunu göreceksiniz. 68 kuşağından 1980’ lere kadar görüşten, ideolojiden bağımsız olarak gençlerin atılganlığını hatta bu uğurda kayıplarını görmekteyiz.

Kimileri gençliği tehlike olarak görüyor. Tüm değişimler protestolar ve eylemlerle başladığı için ve bunların içerisine gençler sürüklendiği için bir taraftan korkutan bir tablo ortaya çıkıyor. Tabii nereden baktığınıza göre değişir. Gerçekten ne istediklerini, mesajlarını anlayabilsek belki de olaylar büyümeden çözüme kavuşturabileceğiz. İletişim yöntemlerimiz aynı kaldığı sürece değişmemiz de pek mümkün görünmüyor.

Hangi yaş grubuna sorarsanız sorun anlaşılmadığını söyleyecektir. Kaç yaşında olursanız olun üst yaş grubu tarafından yine küçümsenme belirgin şekilde görülüyor. 50 yaş üstünün ise gençliğinde keza aynı şekilde bu tarz yaklaşımların olduğunu dinliyoruz. İlginç olan bu güzel tertemiz duyguların eleştirilerek tüketilmesi ve kimi zaman hayata küsmeye kadar götürecek durumlara sebebiyet vermesi.

Bir yerlerde yanlış olan bir şeyler var..

Peki bu kadar zor mu anlamak? Ya da anlayamamamızın nedeni nedir? Onları dinlemekten çok yargılamak olabilir mi? Sanırım ön yargısız dinlemeyi öğrenmemiz gerekiyor..

Tüm gerçeklere rağmen gençleri anlamak için onların yanında olan azımsanmayacak bir kitle var. Ve iyi ki var .. Benim için 4 kuşak sonrası da heyecan verici. Gençliğin olduğu yerde hayat var, renk var, eğlence var, değişim var. Her şeye rağmen iyi ki varsınız. Hayat sizlerle ayrı güzel :)

Nihal EFE

01.12.2022