CORONA VE KUŞAKLAR

Malumunuz Corona gündemimize dahil olmuşken özellikle kuşakların Corona’ya karşı yaklaşımını ele almak istedim.

1925–1945 doğumlu olan Sessiz Kuşak sayı olarak az olmalarına rağmen hayatın içinde yer alan kitle. Kimisi yalnız kimisi ise eşiyle yaşıyor. Bu kişiler istisnalar dışında sosyal medya kullanmıyor. Sadece TV izliyor ve aynı zamanda sohbet etmeyi ve gezmeyi seviyor. Gezmekten kastım dışarı çıkıp hava almak :) Malum en büyük kuşağımız olduğu için kendilerini her konuda en iyi bilen olarak görme algısına sahip. Yani Corona’ ya gelene kadar biz neler gördük bundan mı korkacağız modundalar.

1946–1964 doğumlu Baby Boomers’ların bir kısmı 65 yaş üstünü kapsadığı için risk grubunda. 50 yaş üstü ise zaten yaşından dolayı tedirgin. Bu kişilerin sosyal medya (özellikle Facebook) kullanım oranlarının yüksek olması ve hayatın içinde daha fazla yer almaları nedeniyle konunun ciddiyetinin farkındalar ve kendi çapında önlem almaya çalışıyorlar. Fakat maalesef hala bir kısmı tam olarak ciddiyetinin farkında değil.

1965–1979 doğumlu X kuşağı ise her zamanki gibi arada kalan kuşak. Bir taraftan virüsün anne babalarına bulaşmaması için onlara evden çıkmamaları konusunda direten, uzlaşmaya çalışan aslında kendilerinden kaynaklı olmayan nedenlerden dolayı çok da başarılı olmayan diğer tarafta çocuklarına bulaşmasın diye tedbirler alan, çocuğu uzaktaysa evine çağırmaya çalışan, uzaktan eğitime nasıl adapte ettirebileceğiz diye kara kara düşünen çok yönlü düşünmek zorunda kalan kuşağımız. Sanırım her şeyin farkında oldukları için yine her zamanki gibi tüm yükü omuzlarında taşımaya çalışıyorlar.

1980–1999 doğumlu Y kuşağı ise her zamanki gibi “Cool” davranmaya devam ediyor. Sosyal medyadan her şeyin farkında olan sadece sosyal medyada paylaşım yapmaya çalışan, dijital dünyanın tadını çıkaran, bir kısmı nasıl olsa bana bir şey olmaz diye rahat davranan rehavet kuşağı.

2000–2021 doğumlu olarak baz alınsa da 90’ ların ortasından itibaren doğumlu olanların düşünüldüğü doğum tarihinin ise 2010–2012 gibi sona erilebileceği üzerinde fikir birliğine varılamamış olan Z kuşağının bir kısmının henüz çocukken virüsü algılamaya çalıştığı bir kısmının ise aslında ergenlikte karşılaştığı ilginç kuşak. İlginç diyorum. Bir çeşit dönüşüme tanıklık eden ve dönüşümün parçası haline getirilmeye çalışan topluluk. Uzaktan eğitimi anlamaya çalışan, aslında dijitale olan yatkınlıkları nedeniyle pek de zorlanmayan, anne babalarını alışık olmadıkları şekilde evde çalışırken gören, ya da anne babalarının izne çıkarılmasını izleyen, sınav kaygılarını devam ettiren, bir taraftan evde kaldığı süre boyunca aslında daha fazla tembellik yapmak isteyen oyun çocukları.

Gelelim 2013–2030 doğumlu Alfalar’a. Malum bilimin ve farklı görüşlerin de kendi içerisinde çelişmesi ile birlikte kuşakların doğum aralıkları farklı kişilere, ülkelere ve bölgelere göre değişiklik gösteriyor. Rivayete göre sokağa çıkma yasağı gelirse ya da home office gibi eve kapanmamıza neden olan uygulamalar doğum oranlarının artmasını sağlayacak (zaten tarih boyunca savaş dönemlerinde ve 1980 darbesinden sonra doğum oranları artış göstermiş) ve belki de Alfa nüfusunun artmasını sağlayan (tıpkı Baby Boomers’ lardaki gibi) dönemi yansıtan en önemli olaylardan birisi Corona olacak :)

Not: Z kuşağı ve Alfa ayrımını size bırakıyorum. Z kuşağında yazdıklarımı Alfa’da da görebilirsiniz. Ben Z’nin 2000–2021 olarak geçtiğine inananlardanım.

Corona’ yı ve yansımalarını nasıl atlatacağımızı ve gelecek nesillere anlatacağımızı merak ediyorum.

Ey Corona sen nelere kadirsin?

Ne diyelim. Şimdiden iyi seyirler dilerim.

Nihal EFE

01.12.2022